BOŞANMA SÜRECİNDE AİLE KONUTUNUN TAHSİSİ

Boşanma davası süresince ortak kullanılagelen aile konutunun eşlerden birine tahsisi konusu oldukça merak edilen ve en çok sorulan soruların başında gelmektedir.

Öncelikle aile konutu diğer bir deyişle müşterek/ortak konut, aile birliği süresince eşlerin ve varsa çocuklarının birlikte ve sürekli olarak yaşadıkları konut olarak tanımlanabilir. Tarafların birden fazla konutu olsa dahi, bunlardan sadece bir tanesi aile konutu olarak kabul edilir. Ailenin birden fazla konuta sahip olması veya geçici süreliğine kullanılan yazlık, dağ evi, çiftlik evi gibi diğer konutlar sürekli olarak kullanılmadığı için aile konutu olarak kabul edilmemektedir.

Aile konutunun tahsisi boşanma davası süresince aile mahkemesinden talep edilebilir. Aile hakimi, aile konutunun tahsisi talebini değerlendirirken hakkaniyeti esas alarak eşlerden hangisinin ekonomik ve sosyal olarak aile konutunda kalmaya ihtiyacı olup olmadığını varsa müşterek çocukların yaşını, ihtiyaçlarını, menfaatini ve velayetini göz önünde bulunduracaktır. Aile konutunun tahsisi sanılanın aksine davalı eş lehine de yapılabilmektedir. Bu noktada uzman bir boşanma avukatından destek alınarak konutun neden talep eden eşe tahsis edilmesi gerektiği hukuka uygun ve sağlam delillerle gerekçelendirilmelidir.

Aile konutunu kiralık bir ev olması halinde kira ödeme yükümlülüğü, kendisine konut tahsisinde bulunulan eşe değil; daha önceki dönemlerde kirayı ödeyen eşe aittir. Bu durumda konutta kalmayan ancak kira ödemeye devam edecek olan eşin başvurabileceği hukuki yol ise aile konutunun tahsisi konusunda verilen karara itiraz yoludur.

Sıkça karıştırılan bir husus ise, aile konutu tahsisi ve aile konutu şerhi konulması farklı hukuki işlemler olduğudur. Eşlerden biri, mahkeme kararına ihtiyaç duymaksızın tapuya ilgili konutun aile konutu olduğunu şerh ettirebilir ve böylece boşanma davası süresince diğer eşin konutu habersizce elden çıkarmasının önünce geçebilir. Ancak tapuya aile konutu şerhi işleten eş, aile konutunda kalmaya hak kazanmış ya da aile konutunu kendisine tahsis ettirmiş sayılmamaktadır.

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a dayanılarak verilen aile konutunun tahsisi ile boşanma davasından ayrı olarak görülen mal paylaşımı davasına istinaden aile konutunun eşlerden birine özgülenmesi konuları ise yukarıda bahsedilen boşanma davası sürecinde aile konutunun tahsisi hususundan farklı hukuki değerlendirmelerdir. Hak kaybı ve barınma mağduriyeti yaşanmaksızın benzer sonuçlara sahip farklı hukuki prosedürlerin doğru yönetilmesinde noktasında profesyonel bir hukuki destek alınması büyük önem arz etmektedir.
Nisan 27, 2021